İsrail'de, Netanyahu hükümetinin yargının yetkilerini kısıtlayan yasa teklifine karşı başlayan kitlesel protestolar yedinci haftayı geride bırakırken, bu kez protestonun adresi teklifin oylanacağı Batı Kudüs'teki Meclis oldu.

Ülkedeki sivil toplum kuruluşları, hukukçular ve yüksek teknoloji ile sağlık sektörü gibi meslek gruplarının çağrısı üzerine binlerce kişi Meclis önünde toplandı.

Batı Kudüs'ün yanı sıra Tel Aviv ve diğer kentler de gösterilere sahne oldu. Tel Aviv'deki gösterilerde yüzlerce kişi, şehrin merkezindeki Azrieli Kavşağı'nı kapatarak araç geçişini engelledi.

Yüksek Mahkemenin bazı yetkilerini Meclise devreden ve mahkemenin temel konularda yargı denetimi yapma yetkisini fiilen ortadan kaldıran teklifin yasalaşmasına yönelik oylamanın yapılacağı ilk oturum Mecliste bugün gerçekleştirilecek.

Teklifin yasalaşması için Mecliste yapılacak 3 oturumda da onay alması gerekiyor.

- Muhalefetten protestolara devam mesajı

İsrail İşçi Partisi Lideri Milletvekili Merak Michaeli, Meclis önünde AA muhabirine yaptığı açıklamada, yasa teklifinin bugün Mecliste sadece birinci oylamasının tamamlanacağına işaret ederek, "(Yargı düzenlemesi) Bunu yapmaya yetkileri olmadığını anlayana kadar protestolara devam edeceğiz. Protestoları genişleteceğiz, güçlendireceğiz. Biz Mecliste mücadele edeceğiz, halk İsrail sokaklarında mücadelesine devam edecek." ifadelerini kullandı.

Hükümetin Meclise getirdiği yargı düzenlemesi konusunda müzakerelere açık olup olmadığı sorulan Michaeli, şunları kaydetti:

"İsrail demokrasisi konusunda taviz vermemiz mümkün değil. Burada mesele İsrail demokrasisi. (Hükümet) Konuşmaya niyetli değil, yasamayı durdurmayacaklarını söylediler, müzakereye açık değiller. Bu İsrail demokrasisine açık bir saldırı, bunu durdurmamız gerekir."

Eski Milletvekili Mossi Raz da İsrail tarihinde uzun zamandır eşi görülmemiş bir protesto dalgası yaşandığını ve yargı düzenlemesine karşı Mecliste ve sokakta direnişin devam edeceğini söyledi.

Hükümetin düzenlemeyi kısa sürede Meclisten geçirmesinin mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulunan Raz, gerek Mecliste gerek sokakta baskının giderek arttığını ifade etti.

Muhalefetin hiçbir şekilde taviz vermeyerek bu yargı düzenlemesine kökten karşı çıkması gerektiğini söyleyen İsrailli siyasetçi, hükümetin tutumunu değiştirmek zorunda olduğunu anlaması gerektiğini dile getirdi.

Protestoya katılan psikoterapist Ziva Naprin de yargı düzenlemesinin ikinci ve üçüncü oylamasından önce hükümetin sokağın sesini duyması için çalıştıklarını ve protestoların barışçıl şekilde sürmesini ümit ettiğini aktardı.

- Pankartlara Netanyahu hükümeti eleştirileri yansıdı

Meclisin önündeki yollarda gösteriye katılan on binlerce protestocu, İsrail bayrakları, Netanyahu hükümetini eleştiren afişler ve mizahi pankartlar taşıdı.

Meclis yakınında kurulan sahnede milletvekilleri, eski siyasetçiler, hukukçular, akademisyenler ve sivil toplum liderleri yargı düzenlemesine itiraz eden konuşmalar yaptı.

Aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir protestolar sırasında Meclise doğru ilerlerken, göstericiler düdük ve borazan çalarak Bakan'ı protesto etti.

Farklı meslek grupları ve sivil toplum kuruluşları da açtıkları stantlarda protestolara katıldı. Gösteri alanı boyunca kurulan sahnelerde çeşitli müzikler ve marşlar çalındı, sloganlar atıldı.

İsrail polisi, Meclis çevresindeki bölgelerde yoğun güvenlik önlemi aldı.

Öte yandan Başbakan Netanyahu, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, göstericileri "demokrasinin üzerinde tepinmek ve seçim sonuçlarını kabul etmemekle" suçladı.

Muhalefetten bazı isimlerin yargı düzenlemesini müzakere etmek için hazır olduğunu ancak kendi cephelerinden gelecek eleştiriden çekindiğini öne süren Netanyahu, "tartışmaya açık ancak zorbalığa kapalı olduklarını" ifade etti.

- Netanyahu hükümetinin "yargı reformu"

Başbakan Netanyahu liderliğindeki hükümetin Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak'ta Yüksek Mahkemenin yetkilerini sınırlandıran ve yargının, hakimlerin seçimi üzerindeki etkisini azaltan bir yasa planladıklarını duyurmuştu.

Koalisyon hükümetinin, yargının bazı yetkilerini Meclise devretmeye yönelik hamleleri, Yüksek Mahkeme başta olmak üzere hükümet ile İsrail yargı mekanizması arasında gerilime yol açmıştı.

Ülkedeki en yüksek yargı merci olarak görev yapan Yüksek Mahkeme, "yarı-anayasa" olarak kabul edilen "temel yasalara" aykırı gördüğü durumlarda Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisine sahip.

Netanyahu hükümetinin açıkladığı yargı düzenlemesi, Meclisin çıkardığı kanunları bozma yetkisini Yüksek Mahkemenin elinden almayı içeriyor.

İsrail Başsavcısı Gali Baharav-Miara, hükümetin yargı düzenlemesine karşı itirazlarını yazılı olarak iletmiş, kaygılarının "güçler ayrılığı, yargının bağımsızlığı ve bireysel hakların korunması"nın bozulması üzerinde toplandığını ifade etmişti.