Sergen Kabasakal, Şamanların dini törenlerde kullandığı müzik aleti Şaman davulu üretimi yapıyor ve bu sayede Şaman kültürünü yaşatmaya çalışıyor.

Sergen Kabasakal, Erciyes Üniversitesi Endüstriyel Tasarım mühendisliği 4. sınıf öğrencisi, Türkiye de Kam üretimi yapan sayılı kişilerden. Şamanizm’e sempati duyan Kabasakal, kültürün silinmesine engel olmak istiyor. Günümüz şartları el verdikçe doğada yaşamını sürdürmeye devam eden Kabasakal, Aynı zamanda Otostop ve kamp yapmayı yaşamının bir parçası olduğuna inanıyor.

Haber : Mehmet Sezer

Şamanizm kültürüne lise çağlarında ilgi duymaya başlayan Kabasakal, sonrasında ise araştırmalarını sürdürerek şaman inancının ve kültürünün insanın doğasında yer aldığını ve bu kültürü nasıl sürdürebileceğini düşünmeye başladı.

Bu düşüncenin uzun yıllardır kafasını kurcaladığını belirten Kabasakal, Şamanizm’in temelinin doğa olduğundan dolayı yaşama şeklinin bir kısmını, şaman geleneklerini sürdürmek ve kendi değişimini gerçekleştirmeyi devam ettirmek istediğini söyledi.

Sergen Kabasakal :“Aslında kırsal bölgelerdeki adetler Şamanizm’den etkilenip harmanlanarak geldi. Çoğu insan farkında olmasa da şaman kültürünün bazı gelenekselleşmiş adetlerini hala sürdürüyor. Doğduğum bölgele def ve ağırlama kültürü hala yaşatılmaktadır. Bizim kültürümüzde ki def, erbane vb. vurmalı çalgılar aslında şaman davulunun günümüzdeki revizyona uğramış ve diğer kültür etkileriyle etkileşmiş halidir. Üzerine yapılan bazı semboller bulunmakta. O yörenin insanı bunu nişan (Kendisine ait olduğunu belirten simge) olarak kullanmaktadır. Ama o semboller eski Şamanizm den kalıntılardır. Örnek olarak bereket sembolü, şifa sembolü ve üzerinde kocaman defi 4 parçaya ayıran artı işareti bulunmaktadır. Bu artı işareti yer ve gök arasındaki bağlantıyı temsil eder. Ve çoğu mavi ve yeşil renk gök ve doğa renkleri kullanılmıştır. İşte bu bilgi çoğu insan tarafından bilinmemeden uygulanmaktadır.” dedi.

Soyunun Acem Türklerin geldiğini ve İran’ın kuzeyinden göç eden atalarının 6. Kuşağı olduğunu söyleyen Kabasakal, Def aletinin yöresinde yaygın olarak kullanılmasının Şaman inancına olan ilgisinde etkin bir rol oynadığını belirtti.

"Tamamını el işçiliğim ile yapıyorum"

Davul yapım aşamalarını anlatan Kabasakal, yapılan davulu yalnız ve enerjisi yerinde ise yapmaya başladığını, çift kat kayın ağacı kasnağını tasarlanan ölçülerine getirdikten sonra kullanmakta olduğu deriyi iki kasnak arasına sıkıştırarak, gerdirmesinin yapıldığını söyledi.

Kabasakal sözlerini şöyle devam etti: " Kullanılan deri tabaklanmış koyun derisidir. Koyun derisi olmasının sebebi günümüzde kolaylıkla bulunabilmesi olduğunu söyledi. Üzerinde yapılan sembolleri kişilerin isteğine ve karakteristik özelliklerini şaman sembolleri ile birleştirmeye çalışıp yeni bir tasarım çıkartarak yaptıran kişiye sunmaktadır. Kabasakal : “ yaptığım işi hobi olarak yaptığımdan çok nadir zamanlarda ve enerjisini iyi hissettiğim zamanlarda yapıyorum. El işçiliğim ile yaptığımdan uzun zaman alıyor ve bu yüzden bileklerimden rahatsızlık duymaya başladım.”

Bu işi severek yaptığını söyleyen Kabasakal, şaman davulunu ve Şamanizm'i bilen insanların çok az olduğunu, kendisi ile iletişime geçen insanların büyük bir çoğunluğunun merak eden ve heveslenen insanların olduğunu dile getirdi.

Şaman davulunu insan aslında kendisi yapması gerekmektedir ifadesi ile, Kendisinin bunu yapma nedeni insanların bu kültürü unutmamaları ve kendi tabiri ile Kam-ı Hayat (Kam: Şaman) Şaman hayatının bir yaşama biçimi olduğunu insanların benimsemesi gerektiğini ifade etti.

Bu işin sanat olduğunu söyleyen Kabasakal; “Bazı büyük şirketlerden teklifler geldi seri üretimine geçmem gerektiği ve birlikte iş yapmalıyız diye teklifler geldi ben ise seri üretimi yapılmasının doğru olmadığını kişiye özel yapılması gerektiğini düşünüyorum ve bu yüzden kabul etmiyorum.” dedi.

Kamların yapılmasında en uygun yerin doğa olduğunu söyleyen Kabasakal, Şaman Davulu'nun yapım aşamasından şöyle bahsetti: “ Eski zamanlarda ateş başında davulunun akordu yapılırdı. Davul ısı ile temasa geçtiğinde gerginleşir ve soğuk ve nemli ortamda ise bollaşır. Şuanki yapmış olduğum davulda ise aynı mantığı uyguluyorum.”

Kabasakal son olarak şunları söyledi: ”Koşullu bir şekilde bir şeylere itaat ederiz. Bir alışveriş yaparken karşılığında bir şey öderiz. Zor zamanlarında bir dostun yanında olduğunuzda kendi zor zamanınızda o kişiden yanında olmasını bekleriz. Bir yolculuğa çıkarken yolunuzun güzel olmasını ve karşılaştığınız şeylerin her zaman iyi olmasını dileriz. Okuldan sonra güzel bir iş, güzel bir işten sonra güzel bir yaşam dileriz. Hayatımızı kolaylaştırmak için yapılan Endüstriyel ürünlerin yeni talepler doğurması ve yeni ürünler revizyonlar çıkması ile koşullu itaatimiz süregelen ve hiç bitmeyen bir döngü ile davam etmektedir. Her yeni arayış farklı dalları doğurur ve bizi daha çok tembelleştirir. Ama insanoğlunun yaşaması ve mutlu olması için aslında hiçbir şeye ihtiyacı yoktur. Tek bir şeye ihtiyacı vardır. Koşulsuz itaat bekleyen ve koşulsuz itaat eden tek şey doğadır.”